Mahkemeye raportör tarafından 'türban laikliğe aykırı değil' denildiMahkeme üyelerine dağıtılan raporda çarpıcı tespitler yer alıyor. Raportör Can, mahkemenin anayasa değişikliklerini sadece şekil şartları açısından denetleyebileceğini belirtirken düzenlemenin Anayasa'nın 148. maddesindeki şekil şartlarına uygun olduğunu vurguluyor. 148. maddenin 'çok açık' olduğuna işaret ederken 'esas incelemesi' yapılamayacağını kaydediyor.
Can'ın şu cümlesi dikkat çekiyor: "En üst norm olan Anayasa bir tarafa bırakılamaz." Can, 10. maddedeki değişikliğin eşitlik, 42. maddedeki değişikliğin ise eğitim-öğrenim hakkının somutlaştırılmasıyla ilgili olduğunu dile getiriyor. Laiklik ilkesine aykırılıktan söz edilemeyeceğinin altını çiziyor.
Raporda, CHP'nin dava dilekçesindeki 'değişikliğin yok hükmünde sayılması' talebi de değerlendiriliyor. Anayasa değişikliklerinin yok sayılmasının 'ağır hukuka aykırılık durumunda' istenebileceği belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi'nin cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören anayasa değişikliğinin iptali için açılan davadaki içtihadında yokluk şartlarını açıkladığı hatırlatılıyor. Bunlar şöyle sıralanıyor: "Parlamento iradesinin olmaması, cumhurbaşkanının yayımlama iradesinin bulunmaması, Resmi Gazete'de yayımlanmaması." Can, 10. ve 42. maddelerde yapılan değişikliklerle ilgili bu gerekçelerle yokluk iddiasının ileri sürülemeyeceğini kaydediyor. Can, "Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki içtihatları bağlayıcıdır." ifadesini kullanıyor. Anayasa'nın 148. maddesinde anayasa değişikliklerinin denetiminin şekil şartlarıyla sınırlandığına dikkat çekiliyor. Anayasa değişikliğinin doğrudan ya da dolaylı olarak anayasanın değiştirilemez ilkelerinin değiştirilmesi olarak kabul edilmesinin esas denetimine yol açacağı, bunun da Anayasa'ya aykırı olduğu aktarılıyor